Almanya Başbakanı Olaf Scholz, AB liderlerinin Belçika’nın başkenti Brüksel’de düzenlenen AB’nin ilk savunma konulu zirve toplantısı öncesinde basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Olaf Scholz, söz konusu zirvede, AB ve ABD arasındaki işbirlikleri konusunda yoğun tartışmaların olacağına dikkati çekerek, “Hem ABD hem de Avrupa mal ve hizmet ticaretinden faydalanıyor. Ticaret politikaları bunu zorlaştırırsa bu ABD için de Avrupa için de kötü olur” dedi.
AB’nin, ABD’nin yeni gümrük tarifelerine tepki verme kapasitesine sahip olduğunu belirten Scholz, “Açık olan şu ki güçlü bir ekonomik bölge olarak tarifelere karşılık kendi politikalarımızı kendi tarifelerimizle şekillendirebiliriz, bu, yapmamız gereken ve yapacağımız bir şey. Hedef, nihayetinde işbirliğine yol açacak bir şekilde ilerlemek olmalıdır” değerlendirmesinde bulundu.
Trump, seçim kampanyasında Kanada, Meksika ve Çin’den ithal edilen ürünlere tarife getireceği söylemlerini gerçekleştirdi.
ABD Başkanı Trump’ın imzaladığı kararname ile Kanada ve Meksika’dan yapılan ithalata yüzde 25, Çin’den yapılan ithalata ise yüzde 10 ek gümrük vergisi getirildi.
Trump, Kanada ve Meksika’nın yanı sıra AB’ye de tarife uygulayacaklarını belirterek, “Avrupa Birliği çizgiyi aştı. Ne olacağını göreceğiz fakat Avrupa Birliği’ne kesin (tarife) uygulanacağını söyleyebilirim. Çünkü bizden faydalandılar ve 300 milyar doları aşkın açığımız var” ifadelerini kullanmıştı.
“AB’NİN, ABD İLE MÜZAKERELERE BİRLİK İÇİNDE GİRMESİ GEREKİR”
Almanya’da Hristiyan Demokrat Parti (CDU) Genel Başkanı Friedrich Merz, partisinin bugün düzenlenen kongresinde, ABD’nin AB’ye olası gümrük tarifeleriyle ilgili endişelerini dile getirerek, ek gümrük tarifelerinin ticaret politikasındaki anlaşmazlıkları çözmek için hiçbir zaman iyi bir fikir olmadığını söyledi.
Merz, Trump’ın ek gümrük tarifelerinin maliyetinin eninde sonunda Amerikalı tüketicileri olumsuz etkileyeceğini belirterek, “AB’nin, ABD ile müzakerelere birlik içinde girmesi gerekir” dedi.
Trump’ın söz konusu ek vergi tehditlerinin Almanya’da erken seçim öncesinde gelmesi dikkati çekiyor.
Almanya’da başta bütçe olmak üzere ekonominin nasıl canlandırılacağı konusundaki anlaşmazlıklar nedeniyle üç partili koalisyon hükümeti Kasım 2024’te dağılmıştı.
Ülkede 23 Şubat’ta erken seçimler yapılacak. Seçimler için yürütülen kampanyanın en önemli konularından birisi de büyümekte zorlanan ekonomi.
Almanya ekonomisi, geçen yıl Çin ile artan rekabet ve yapısal sorunların ekonomiyi frenlemesiyle art arda ikinci yıl küçülme kaydetti.
Geçen yılın son çeyreğinde yüzde 0,2 küçülen ekonomi, 2025’in ilk çeyreğinde de daralması halinde, iki çeyrek art arda daralma olarak tanımlanan teknik resesyona girecek.
