AKP’li Sarıçam’ın, “sağlık personelinin gırtlağına yapışın” sözlerine suç duyurusu!

AKP Kırklareli Milletvekili Gökhan Sarıçam‘ın, sağlık çalışanlarına yönelik şiddeti teşvik eden sözleri büyük tepki çekti. Sarıçam, bir sağlık merkezi açılışında yaptığı konuşmada, “Memnuniyetsizlik varsa vatandaşa ‘Gidin, sağlık personelinin gırtlağına yapışın. Ben devlet olarak üzerime düşeni yaptım, hizmeti vermeyen onlar’ diye kışkırtırım” ifadelerini kullandı. Bu sözler üzerine, Sarıçam espri yaptığını belirterek, ifadelerinin çarpıtıldığını iddia etti.

Bu açıklama sonrasında, Türk Tabipleri Birliği (TTB) sağlıkta şiddetin artmasında siyasi zihniyeti sorumlu tuttuğu bir açıklama yayınladı. TTB, “Sağlık alanında yaşanan bütün sorunların sebebi 20 yıldır uygulanan özelleştirmeci politikalarken bunu gözlerden kaçırmak için suçu sağlık çalışanlarına yükleyen ve halka hedef olarak gösteren bu zihniyeti esefle kınıyoruz. Bu zihniyet yüzünden her gün onlarca hekim ve sağlık emekçisi şiddete uğramakta, yaralanmakta, hayatını kaybedenler olmaktadır. Sağlığı yönetenlerin bir halk sağlığı sorunu haline getirdikleri sağlıkta şiddetle mücadele etmemeleri bir gerçek olarak ortada iken bu türden kışkırtmalarla işlenecek suçlara ortak oldukları da açıktır” dedi.

BirGün’ün aktardığına göre, Sağlık ve Sosyal Emekçileri Sendikası (SES) ve Türk Hemşireler Derneği gibi sağlık meslek örgütleri, Sarıçam’ın ifadelerini kabul edilemez bulduklarını ve sadece özür dilemenin yeterli olmayacağını belirttiler. CHP Sağlık Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Zeliha Aksaz Şahbaz da, Sarıçam’ın açıklamalarını şiddeti teşvik eden sözler olarak nitelendirdi ve gerçekten üzgünse açıkça özür dilemesi gerektiğini ifade etti. Birlik ve Dayanışma Sendikası da Sarıçam hakkında suç duyurusunda bulunduğunu duyurdu. (BirGün)

 

TIKLAYIN – Murat Sabuncu | Edirne’deki duvarından Türkiye kamuoyuna, Demirtaş’a suskunluğun şahidi takvimler…

TIKLAYIN – İniş sırasında ters dönen yolcu uçağı görüntülendi!

TIKLAYIN – Mehmet Y. Yılmaz | Ülkeyi kim “germek” istiyor?

TIKLAYIN -Spor yazarları, Galatasaray’ın Rizespor galibiyetini yorumladı: “Futbolda dün yok, Buruk inatlarından vazgeçmeli”

Related Posts

Meğer yıllardır günde 2 litre su için söz doğru değilmiş: Ezber bozuldu uzmanlar ilk defa açıkladı

Uzun yıllardır tavsiye edilen günlük 2 litre su içme önerisi, bilimsel veriler ışığında yeniden değerlendirildi. Uzmanlar, kişilerin yaş, kilo, yaşam tarzı, fiziksel aktivite düzeyi ve iklim gibi etkenlere göre farklı miktarlarda suya ihtiyaç duyduğunu açıkladı.

Her prostat ameliyat gerektirmez

Prostat büyümesi ya da kanser tanısı alan herkesin ameliyat olması gerekmez. Bazı durumlarda izlemek bile yeterlidir. Doğru tedavi kararı yaş, genel sağlık şikâyet düzeyi ve yaşam kalitesi beklentisine göre kişiye özel verilir.

Yaz kâbusa dönmesin! Çocuklar için tehlike kapıda

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ferunda Demir, yaz tatilinde çocuklarda kırık, çarpma ve morluk riskinin arttığını belirterek ailelere önemli uyarılarda bulundu. Hareket kısıtlılığı, şişlik ya da morarma durumunda vakit kaybetmeden doktora başvurulması gerektiğini vurguladı.

Doktorların hasta için isteyeceği tahlillere kısıtlama

Kamuda tasarruf tedbirleri kapsamında doktorların hasta için isteyeceği tahliller sınırlandırıldı. Yeni uygulamaya hekimlerden tepki yağdı: “Tedaviyi geciktirir”

Metabolizmanızın gücü, hamile kalındığınız aya mı bağlı?

Japonya’da yapılan kapsamlı bir araştırma, metabolizmamızın sadece yediğimiz yiyeceklere veya ne kadar hareket ettiğimize değil, dünyaya gelmemize neden olan sürecin yılın hangi dönemine denk geldiğine de bağlı olabileceğini ortaya koydu. Araştırmaya göre, kış aylarında başlayan gebeliklerle dünyaya gelen bireylerde, vücudu sıcak tutan ve fazla enerjiyi yakan kahverengi yağ dokusu daha aktif oluyor.

Zayıflatan iğneler tartışma yarattı: Etkisi kalıcı değil bırakınca gerçek yüzü açığa çıkıyor

Son dönemin en popüler obezite tedavisi olan semaglutid iğneleri, hızlı kilo verdiriyor ama bırakanlarda kilo geri dönüyor. Uzmanlar, kalıcı zayıflamanın sadece iğneyle mümkün olmadığını, yaşam tarzı değişikliğinin şart olduğunu vurguluyor.