İşitme kaybına neden olan tehlike: Peki, hangi sesler zarar veriyor?

Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Murat Benzer, işitme kaybı hakkında açıklamalarda bulundu.

İşitme kaybının nedenlerinden bahseden Op. Dr. Benzer, “İşitme kaybı bebeklerden 60’lı ve 70’li yaşlardaki insanlara kadar herkesi etkileyebilir. İşitme kaybına birçok şey neden olabilir, ancak yüksek sese maruz kalmak insanların bu duruma sahip olmasının en yaygın nedenidir. İşitme kaybı geri döndürülemez, ancak bazı sorunları tedavi etmek için yapılan ameliyatlar işitmeyi iyileştirebilir. İşitme cihazları gibi cihazlar işitme kaybını azaltabilir” diye konuştu.

‘İŞİTME KAYBI GERİ DÖNDÜRÜLEMEZ’

İnsanlarda duyusal bozukluklar içerisinde işitme kaybının en sık rastlanan durumlardan biri olduğunu söyleyen Op. Dr. Benzer, “Bazılarında işitme kaybı yaşamın ilk yıllarında mevcuttur. Çocuklarda işitme kaybının oluşması günümüz tıbbi bilgi ve uygulamaları sayesinde önemli oranda azalmıştır. İşitme kaybı ileri yaşlarda oldukça sık görülmektedir. İşitme kaybı, bir şey işitme sisteminizi etkilediğinde meydana gelir.

İşitme kaybınız varsa, konuşmaları anlamakta, takip etmekte veya katılmakta zorluk çekebilirsiniz. Telefon görüşmelerini duymakta, çevrimiçi toplantılara katılmakta veya televizyon izlerken diyalogları takip etmekte zorluk çekebilirsiniz. İşitme kaybı, başkalarıyla iletişim kurma ve genel olarak hayattan zevk alma yeteneğinizi etkileyebilir. Çoğu zaman işitme kaybı geri döndürülemez. Ancak işitme kaybının tanısı sonrasında işitme kaybını azaltan işitme cihazları veya koklear implantlar gibi tedaviler önerilebilir” ifadelerini kullandı.

‘HER BİN BEBEKTEN 2-3’ÜNDE GÖRÜLÜR’

İşitme kaybının günümüzde oldukça yaygın olduğunu belirten Op. Dr. Benzer, “Ülkemizde yılda yaklaşık bir milyon 100 bin’e yakın bebek doğmakta ve her bin bebekten 2-3’ü işitme kaybıyla dünyaya gelmektedir. Çocukluk döneminde geçirilen hastalıklar, kulak enfeksiyonları, kazalar ve kullanılan bazı ilaçlar nedeniyle bu oran geçici işitme kayıplarıyla birlikte yüzde 6’ya kadar çıkmaktadır.

BELİRTİLER NELERDİR?

Op. Dr. Benzer, işitme kaybı belirtilerini şöyle sıraladı:

– İnsanlardan sık sık sözlerini tekrarlamalarını istiyorsanız

– Özellikle telefonda konuşurken veya restoran gibi gürültülü bir ortamda konuşurken bir konuşmayı takip etmekte zorluk çekiyorsanız

– İnsanların mırıldandığını düşünüyorsanız

– Kuş cıvıltısı gibi bazı tiz sesleri duyamıyorsanız

– Televizyonunuzun, bilgisayarınızın veya tabletinizin sesini açmanız gerekiyorsa

– Tinnitus (kulaklarınızda çınlama) varsa

– Kulağınız ağrıyorsa (kulak ağrısı)

– Kulağınızın içinde basınç veya sıvı varmış gibi hissediyorsanız

– Denge sorunlarınız veya baş dönmeniz varsa işitme kaybınız olabilir.

‘İŞİTME KAYBI NEDENLERİ’

İşitme kaybının nedenlerine değinen Op. Dr. Benzer, “İşitme kaybına birçok faktör neden olabilir. Örneğin, çok yüksek sese kısa süreli veya aniden maruz kalmak işitmenizi etkileyebilir” dedi.

Op. Dr. Benzer, diğer sık görülen işitme kaybı nedenlerini iki kategoride şöyle sıraladı:

İletim tipi işitme kaybı nedenleri şunlardır:

– Kulağınızda biriken kulak kiri.

– Soğuk algınlığı veya alerjilerden dolayı orta kulağınızda sıvı olması.

– Orta kulak enfeksiyonu (otitis media).

– Yüzücü kulağı (otitis eksterna).

– Orta kulağınızda sıvıyı hapseden östaki borusu sorunları.

– Kulak zarı yırtılması.

– Kulak tümörleri.

– Bebeklerin orta veya dış kulaklarının nasıl oluştuğunu etkileyen doğuştan gelen durumlar (doğumda mevcut olan durumlar).”

Sensörinöral işitme kaybının nedenleri ise şunlardır:

– Yaşlanma.

– Koroner arter hastalığı (kalp hastalığı), yüksek tansiyon (hipertansiyon), felç veya diyabet gibi hastalıklar.

– Ototoksisite.

– Bazı genetik (kalıtsal) durumlar.

– Başınıza darbe almak.

– Gürültü kaynaklı işitme kaybı. Fabrikalar ve inşaat alanları gibi çok gürültülü bir ortamda çalışmak gibi yüksek sese uzun süreli maruz kalma.

– Sitomegalovirüs (CMV) gibi doğuştan gelen enfeksiyonlar.”

‘SİNİRLİLİK VE ÖFKE GÖRÜLEBİLİR’

İşitme kaybınız olmasının, çevrenizdeki dünyadan kopuk hissetmenize neden olabileceğini dile getiren Op. Dr. Benzer, “Sinirli, huzursuz veya öfkeli olabilirsiniz. Şiddetli işitme kaybı olan kişiler kaygılı veya depresif olabilir. İşitme kaybı olan çocuklar okulda zorluk çekebilir ve düşük notlar alabilir.

Çalışmalar yaşlı yetişkinlerde işitme kaybı ile bunama arasında bir bağlantı olduğunu göstermektedir. Doktorunuz tarafından yapılacak muayene sonrası gerçekleştirilecek bir dizi odyometrik test sonrası işitme kaybınız olup olmadığı belirlenebilir. Genellikle işitme kaybı, kayıp derecesi olarak sınıflandırılır. Kayıp derecesi, onları duymanız için seslerin ne kadar yüksek olması gerektiğidir” ifadelerini kullandı.

‘TEDAVİ YOLLARI’

Tedavilerin işitme kaybının türüne göre farklılık gösterebileceğini söyleyen Op. Dr. Benzer, “Kulak enfeksiyonlarını tedavi etmek için antibiyotikler gibi ilaçlar tercih edilebilir. Yırtık kulak zarını onarmak için timpanoplasti, kulak tüpleri takmak için timpanostomi veya tümörleri çıkarmak için ameliyatlar uygulanabilir. Kulak kanalınızdaki kulak kirini veya diğer nesneleri çıkarmak için prosedürler yapılabilir. Ani işitme kayıplarında ise steroid, hiperbarik oksijen ve bir dizi yardımcı tedaviler yapılmaktadır” dedi.

‘KULAĞINIZA PAMUKLU ÇUBUK SOKMAYIN’

İşitme kaybının nasıl önlenebileceğine dikkat çeken Op. Dr. Benzer, şunları söyledi:

“Önleyemeyeceğiniz bazı işitme kaybı türleri vardır. Örneğin, birçok kişide yaşlandıkça işitme kaybı gelişir. Bunun dışında, gürültü işitme kaybının en yaygın nedenidir. Çok yüksek sesle karşılaşmanız muhtemel durumlardan ve ortamlardan kaçınarak gürültü kaynaklı işitme kaybını önlemeye yardımcı olabilirsiniz.

Gürültülü durumlardan kaçınamıyorsanız, işitme duyunuzu korumak adına konserler, motosiklet sürme veya gürültülü makinelerle çalışma gibi gürültülü aktiviteler sırasında işitme koruması (kulak tıkacı veya kulaklık) kullanın. Sesi kısın. Kulaklık veya kulak içi kulaklıkla müzik dinlerken, etrafınızdaki insanların konuştuğunu duyabileceğiniz kadar sesi düşük tutun. Bir diğer iyi kural ise günde 90 dakikadan fazla süre boyunca ses seviyesinin yüzde 80’ini aşmamaktır.

Kulak kanalınıza pamuklu çubuk veya saç tokası gibi nesneleri sokmayın. Bunlar kulak kanalınıza takılabilir veya kulak zarınızın yırtılmasına neden olabilir. Dolaşımınızı bozabilecek ve işitmenizi etkileyebileceğinden sigara içmekten kaçının. Diyabet veya yüksek tansiyon gibi işitme sorunlarına neden olabilecek sağlık sorunlarını önlemeye yardımcı olmak için düzenli egzersiz yapın. Daha fazla hasarı önlemek için kronik hastalıkları yönetin.”

Related Posts

Meğer yıllardır günde 2 litre su için söz doğru değilmiş: Ezber bozuldu uzmanlar ilk defa açıkladı

Uzun yıllardır tavsiye edilen günlük 2 litre su içme önerisi, bilimsel veriler ışığında yeniden değerlendirildi. Uzmanlar, kişilerin yaş, kilo, yaşam tarzı, fiziksel aktivite düzeyi ve iklim gibi etkenlere göre farklı miktarlarda suya ihtiyaç duyduğunu açıkladı.

Her prostat ameliyat gerektirmez

Prostat büyümesi ya da kanser tanısı alan herkesin ameliyat olması gerekmez. Bazı durumlarda izlemek bile yeterlidir. Doğru tedavi kararı yaş, genel sağlık şikâyet düzeyi ve yaşam kalitesi beklentisine göre kişiye özel verilir.

Yaz kâbusa dönmesin! Çocuklar için tehlike kapıda

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ferunda Demir, yaz tatilinde çocuklarda kırık, çarpma ve morluk riskinin arttığını belirterek ailelere önemli uyarılarda bulundu. Hareket kısıtlılığı, şişlik ya da morarma durumunda vakit kaybetmeden doktora başvurulması gerektiğini vurguladı.

Doktorların hasta için isteyeceği tahlillere kısıtlama

Kamuda tasarruf tedbirleri kapsamında doktorların hasta için isteyeceği tahliller sınırlandırıldı. Yeni uygulamaya hekimlerden tepki yağdı: “Tedaviyi geciktirir”

Metabolizmanızın gücü, hamile kalındığınız aya mı bağlı?

Japonya’da yapılan kapsamlı bir araştırma, metabolizmamızın sadece yediğimiz yiyeceklere veya ne kadar hareket ettiğimize değil, dünyaya gelmemize neden olan sürecin yılın hangi dönemine denk geldiğine de bağlı olabileceğini ortaya koydu. Araştırmaya göre, kış aylarında başlayan gebeliklerle dünyaya gelen bireylerde, vücudu sıcak tutan ve fazla enerjiyi yakan kahverengi yağ dokusu daha aktif oluyor.

Zayıflatan iğneler tartışma yarattı: Etkisi kalıcı değil bırakınca gerçek yüzü açığa çıkıyor

Son dönemin en popüler obezite tedavisi olan semaglutid iğneleri, hızlı kilo verdiriyor ama bırakanlarda kilo geri dönüyor. Uzmanlar, kalıcı zayıflamanın sadece iğneyle mümkün olmadığını, yaşam tarzı değişikliğinin şart olduğunu vurguluyor.